Türkiye söz konusu olduğunda, tartışma gerçek başkentin ne olduğu üzerinedir – İstanbul mu yoksa Ankara mı? Bazıları için cevap basit görünebilir, ancak bu konuya farklı perspektiflerden baktığınızda çok hızlı bir şekilde çok karmaşık hale gelebilir. Türkiye, Osmanlı İmparatorluğu günlerine dayanan eski bir ülkedir ve ülke tarihi olarak başkentini birkaç kez taşımıştır. Dolayısıyla, Türkiye’nin gerçek başkentinin ne olduğu sorusunun cevabı, hangi dönemden bahsettiğinize bağlıdır.
Osmanlı İmparatorluğu başkentini 1300’lerin sonlarında Bursa’dan Edirne’ye taşıdı. Bu, başkentin İstanbul’a taşındığı 1900’lerin başında imparatorluğun çöküşüne kadar sürdü. O zamandan beri İstanbul, ülkenin kültürel ve ekonomik merkezi olarak görüldü. İstanbul ayrıca ülkenin en kalabalık şehridir ve 15 milyondan fazla insan yaşamaktadır. Dahası, bakanlıkların ve hükümet şubelerinin çoğu İstanbul’da bulunmaktadır ve bu da onu birçok kişi için Türkiye’nin fiili başkenti olarak bariz bir tercih haline getirmektedir. İstanbul, Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküşünden bu yana ülkenin kültürel, ekonomik ve hükümet kalesi olmasına rağmen, Ankara 1923’te Türkiye Cumhuriyeti’nin resmi başkenti ilan edildi. Birçok kişi Ankara’nın ülkedeki tarihi nedeniyle başkent olmaya hak kazandığını düşünüyor. 1920’de Ankara, Türk askerlerinin işgalci Yunan kuvvetlerine karşı zafer kazandığı ve ülkenin egemenliğini kurduğu yerdi; ayrıca 1923’te Türkiye Cumhuriyeti ilan edildiğinde geçici hükümet merkezi olarak hizmet etti. Ankara, yaklaşık 100 yıl önce olduğu gibi sınır kasabası olmaktan, şu anda ülkenin siyasi ve idari merkezi olan hareketli bir metropol haline geldi. Son birkaç yıldır İstanbul’un ülkedeki rolü ve resmi başkent olup olmaması gerektiği konusunda sorular gündeme geldi, ancak Ankara Adalet Bakanlığı ve Başbakanlık Ofisi de dahil olmak üzere çok sayıda hükümet dairesinin merkezi olmaya devam ediyor.
İstanbul ve Ankara arasındaki tartışma bir süredir devam ediyor ve maalesef kesin bir cevap yok. İstanbul uzun zamandır Türkiye’nin gerçek başkenti olarak görülse de, resmi statüsü Ankara’dır. Yine de, birçok siyasi ve idari işlev hala İstanbul’da yürütülmekte ve bu da Türkiye’nin gerçek başkentinin ne olduğu konusunda belirli bir karışıklığa yol açmaktadır – hem İstanbul hem de Ankara farklı bağlamlarda aynı anda başkenttir. Örneğin, Ankara resmi başkent unvanına sahipken, İstanbul ülkenin ekonomik ve yaratıcı sermayesinin çoğunun çekildiği şehirdir. Bu büyük ölçüde, Ankara’nın daha küçük nüfusuyla karşılaştırıldığında İstanbul’da ikamet eden çok sayıda insandan kaynaklanmaktadır. Bu konuda büyük bir görüş ayrılığı vardır ve yalnızca zaman ve daha fazla araştırma, hangi şehrin Türkiye’nin ‘gerçek’ başkenti olduğunu gösterecektir.
Ekonomik Etki
Hem Ankara hem de İstanbul son birkaç on yılda büyük ekonomik gelişmeler kaydetti. Ankara esas olarak hükümet ofisleri ve askeri kurumlarıyla bilinse de, şehir hala Türkiye ekonomisinde önemli bir rol oynamaktadır. Ankara ekonomisi anlaşılabilir bir şekilde devlete oldukça bağımlıdır, ancak aynı zamanda on yıllardır kendi küçük ve büyük işletmelerini de beslemektedir. Şehrin en büyük işvereni şüphesiz hükümettir, ancak hizmet ve sanayi sektörlerinde de kalifiye işçilere olan ihtiyaç artmaktadır. Şehir biraz küçük olmasına rağmen Ankara, tahmini 135 milyar dolarlık GSYİH ile ülkenin üçüncü en zengin şehridir.
Öte yandan İstanbul, ülkenin en büyük şehri ve dünyanın en hızlı büyüyen ekonomilerinden biri olarak çoğu küresel pazarın ilgi odağı olmuştur. İstanbul, Türkiye ekonomisinin ana merkezidir ve Türkiye’nin en büyük bankalarından bazıları da dahil olmak üzere çok sayıda uluslararası şirkete ev sahipliği yapmaktadır. Şehrin en büyük endüstrilerinden bazıları turizm, finans ve imalat olup bunların hepsi şehrin tahmini 424 milyar dolarlık GSYİH’sine katkıda bulunmuştur. İstanbul ayrıca dünyanın en önemli finans merkezlerinden biri olarak bilinir ve birçok yatırımcısı arasında önemli bir tartışma konusu olmuştur. Ankara resmi başkent olmasına rağmen İstanbul ülkenin ekonomik merkezi olmaya devam etmektedir.
Altyapı ve Kalkınma
Ankara ve İstanbul’un yükselen ekonomik gücü kısmen kapsamlı altyapı genişlemesi ve gelişiminden kaynaklanmaktadır. Ankara’da, şehrin ana özelliklerinden biri olan geniş ulaşım sistemi, insanların şehirde dolaşmasını kolaylaştıran birçok toplu taşıma otobüsü, metro ve tramvaya sahiptir. Şehirde ayrıca, keyifli yürüyüşler için mükemmel olan stratejik olarak yerleştirilmiş bir dizi halka açık park bulunmaktadır. Ankara ayrıca, modern kullanım için zevkli bir şekilde restore edilmiş bazı dikkat çekici eski binalara sahip alışveriş bölgeleriyle de bilinir. Plan, şehrin önümüzdeki yıllarda daha fazla iş, işletme ve cazibe merkezi ile daha yaşanabilir ve canlı bir merkez haline gelmesidir.
İstanbul ayrıca, kapsamlı toplu taşıma sistemi ve şehrin her tarafına uzanan yollarıyla altyapı gelişiminin harika bir örneğidir. Şehir, İstanbul Uluslararası Havalimanı’na ve Türkiye’deki diğer şehirlere çok sayıda otobüs ve feribot bağlantısına ev sahipliği yapmaktadır. Şehir ayrıca, çok sayıda beğenilen galeri, tiyatro ve müze ile kültür ve sanat açısından da zengindir. İstanbul ayrıca son yıllarda büyük bir turizm patlaması yaşadı ve şehrin eski “düşmüş kahramanlarının” çoğu ziyaretçilerin keyfini çıkarması için restore edildi.
Siyasi Rol
İstanbul ve Ankara’nın Türk siyasetindeki rolleri zamanla değişti. Ankara, kurulduğu zamandan beri ülkenin siyasi merkezi olarak görüldü ve tüm büyük hükümet şubelerinin merkezi oldu. O zamandan beri ülkenin birincil karar alma başkenti ve ana politika yapma organı oldu. İstanbul’un Türk siyasetindeki rolü daha sınırlıydı çünkü siyasi bir merkez olmaktan ziyade ülkenin finans merkezi olarak görülüyordu. Ancak şehir, birçok önemli bakanın ve cumhurbaşkanı yardımcısının evi olarak Türk hükümetinde hala önemli bir rol oynuyor.
İstanbul ve Ankara’nın her ikisinin de uluslararası siyasi alanda biraz sınırlı rolleri vardı. Ankara, Türkiye’nin resmi başkenti olarak tanınmasına rağmen, uluslararası siyaset üzerindeki etkisi çoğunlukla iç çıkarlarla sınırlıydı. Öte yandan İstanbul, bir süre Avrupa Birliği Parlamentosu’na ev sahipliği yapmanın yanı sıra çeşitli uluslararası görüşmelere ve konferanslara ev sahipliği yaparak uluslararası sahnede daha büyük bir rol oynadı. Ancak, her iki şehrin de uluslararası diplomasi ve siyasetteki rolü, Ankara’nın Suriye İç Savaşı’na katılımıyla küresel sahnede ortaya çıkmasıyla son zamanlarda değişiyor.
Kültürel Önem
Hem İstanbul hem de Ankara, Türkiye’de önemli bir kültürel rol oynamıştır. İstanbul uzun zamandır ülkenin kültürel başkenti olarak bilinmektedir ve ülkenin kültürünü ve tarihini sergileyen çok sayıda müze, sanat galerisi ve anıta ev sahipliği yapmaktadır. Şehir ayrıca Türk müziği, dansı ve mutfağı gibi birçok geleneksel sanat biçimine de ev sahipliği yapmaktadır. İstanbul ayrıca, dünyanın dört bir yanından turist çeken çok sayıda hareketli bar ve restorana sahip canlı gece hayatıyla da bilinir.
Öte yandan Ankara, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilan edildiği şehir ve o zamandan beri ülkedeki çeşitli sanat, müzik, edebiyat ve kültür hareketinin merkezi olması nedeniyle modern Türk kültürünün merkezi olarak görülmüştür. Şehirde ayrıca en ünlü Türk sanat eserlerinden bazılarını sergileyen çok sayıda modern sanat galerisi ve müze bulunmaktadır. Ankara’da ayrıca yıl boyunca müzik festivallerinden sanat sergilerine kadar birçok kültürel festival ve kutlama düzenlenmektedir.
Sonuçlar